toplu sözleşme gerçekleri ve iftiracılara rakamlarla cevap

Kamu görevlilerinin 2014 ve 2015 yıllarında yararlanacakları mali ve sosyal hakları belirlemek üzere 1 Ağustos 2013 tarihinde başlayan toplu sözleşme görüşmeleri, kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren bölüm ile on hizmet kolunda toplu sözleşme imzalanmasıyla sonuçlı. 14/08/2013 tarihli ve 28735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan toplu sözleşme metinleriyle birlikte 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olacak genel toplu sözleşme ve on hizmet kolu toplu sözleşmesi için resmi süreç tamamlanmış oldu.


7 Ağustos Çarşamba günü imzalanan toplu sözleşme sonucunda kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına mahsus kazanımlar, imza ve itiraz yetkisi olmayan Konfederasyonlar tarafından ısrarla değersizleştirilmeye çalışılıyor. Toplu sözleşme masasında sembolik olarak ve seyirci konumunda oturan konfederasyonların bu tutumları, heybelerinde karalamaktan ve nispetten başka malzeme olmayışından kaynaklanıyor. Kamu görevlileri için kazanım üretme seçeneğinden haberdar olmayanların ve yetkiyi kamu görevlilerinin satış fırsatı olarak görüp kullananların, gerçeklere gözlerini kapatarak 7 Ağustos 2013’de imzalanan toplu sözleşmeleri yetersiz bulmaları kendilerinin yetkili olduğu dönemdeki başarısızlıkları karşısında ancak kara mizah olabilir.


4688 sayılı Kanun kapsamında toplu görüşme yönteminin hayata geçirildiği 2002 yılından bu yana (yani 12 yıldır) ilk defa doğrudan taban aylığa mahsus bir artış yapıldığı (taban aylık katsayısının doğrudan arttırıldığı) gerçeğini göz ardı edenlerin, taban aylığa 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere ve tek seferde yapılan brüt 175 net 123 TL tutarındaki artışın sadece maaş artışı değil, emekli ikramiyesi ve emekli maaşı artışı anlamına geldiğini görmemesi/görememesi bilgisizlik mi basiretsizlik midir? Kaldı ki, bu toplu sözleşme ile taban aylık katsayındaki artışın %17,03 düzeyinde gerçekleştiği ve bu oranın son on yıllık dönemde taban aylık katsayısındaki en yüksek artış oranı olan 2005 yılındaki %6.80 oranındaki artışın yaklaşık 3 katı seviyesinde olmuştur. 2002 yılından 2014 yılına kadar taban aylık katsayısında sadece aylık katsayısı kaynaklı artış olmuş bu nedenle kamu görevlilerinin emekli aylığı ve emekli ikramiyesinde münhasır bir artış ve kazanım gerçekleşmemiştir.


Yetkili oldukları dönemde taban aylık katsayısındaki 2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme metni sonucunda elde edilen kazanımların ve bu kazanımların kamu görevlilerinin aylık ve ücretleri ile emekli maaşı ve ikramiyelerinde geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak bir artış sağlanmıştır. Bunun anlamı, 4688 sayılı Kanun kapsamında iki yıl süreli olan toplu sözleşmenin geçerlilik süresi –emekli maaşı ve ikramiyesine yönelik hükümlere bağlı olarak- fiilen iki yılın üstüne çıkmıştır. 


Diğer taraftan, kadroya geçirilmelerine ilişkin mücadelemizden halen vazgeçmediğimiz 4/C statüsündeki kamu görevlilerinin maaşlarına yönelik zam ve eş ve çocuk yardımından yararlanma hakkı kazanımları, 4/C statüsündeki personelin maaş ve ücretlerinde %40’lara varan artışların elde edilmesini sağlamıştır.


İlk toplu sözleşme kazanımlarının tamamının korunduğu ve toplu sözleşme hükmü haline getirildiği 2014-2015 dönemi toplu sözleşmelerinin genel toplu sözleşme kapsamlı kazanımları, kamu görevlilerinin büyük bir bölümünün 2014 yılının ilk altı aylık diliminde daha yüksek maaş ve daha fazla gelir artışı elde etmelerini sağlamaktadır. Diğer taraftan, 2014 yılı maaşlarındaki artışın taban aylık katsayısı kapsamlı olması ve buna bağlı olarak bütün kamu görevlileri için eşit miktarda olması, düşük maaşlılar ile yüksek maaşlılar arasındaki maaş farkı makasının daralmasına da katkı sağlamıştır.


2014 yılındaki ücret artışının, halen görevde bulunan kamu görevlileri için brüt 175 net 123 TL, emekli kamu görevlileri için 146 TL artış oluşturması yanında 30 yıllık hizmet süresi bulunan kamu görevlileri için emekli ikramiyesinde 5.250 TL artış oluşturduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bunun anlamı, halen görevde bulunan kamu görevlilerinin 2014 yılında yıllık gelirlerinde 1.476 TL’lik, emekli kamu görevlilerinin 2014 yılı gelirlerinde 1.752 TL’lik bir atış olmasıdır. 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla emekliye ayrılacak kamu görevlisi için 5.250+1.752=7002 TL’lik gelir artışı elde edilmiştir. 2014 yılı için Kamu İşveren Kurulu’nun teklif ettiği %3+%3’lük artışla kıyaslığında taban aylık katsayısına yapılan artış geleceğe etkili kazanımlar içermesi bakımından çok daha yüksek bir gelir artışı anlamına gelmektedir.


2015 yılı için kamu görevlilerinin ücretlerindeki artışın %3+%3 ve enflasyon farkı olarak belirlenmiş ve bu suretle aynı toplu sözleşme dönemi içerisinde hem taban aylığa hem de diğer maaş ve ücret unsurlarına artış yapılması sağlanmıştır. Yetkiyle birlikte basiretini de kaybeden konfederasyon, çala kalem yazdığı açıklamasında yer verdiği taban aylık dışında hiçbir unsurda artış yok ifadeleriyle toplu sözleşmenin iki yıllık bir dönemi kapsadığı gerçeğini halen kavrayamadığını gösteriyor. Memur-Sen, bu toplu sözleşme döneminin ilk yılını kamu görevlilerinin maaş makasını daraltmak, emekli maaşlarını ve ikramiyelerini artırmak odaklı bir hedefe, ikinci yılını ise bütün maaş ve ücret kalemlerinde oransal artış yapılması suretiyle her kamu görevlisinin kendi maaş/ücret durumuna göre kazanım elde etmesi hedefine göre şekillendirmiş ve bunda da başarılı olmuştur.


2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşmelerin ve elde edilen kazanımların nasıl elde edildiğini ve neleri içerdiğini daha ayrıntılı ifade etmek ve daha net bir şekilde ortaya koymak suretiyle, yenilgi mahkumu konfederasyonların suyu bulıran tavırlarına ve bilgi kirliliğine son vermeyi yetkili konfederasyon sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz. Bu kapsamda, Kamu işveren Kurulu’nun masaya sunduğu teklif ile toplu sözleşme hükümleri arasındaki kıyaslama, toplu sözleşme kazanımları ile mevcut durumun karşılaştırılması ve oransal zam artışı ile taban aylığa zam yapılmasına ilişkin kıyaslamalar çerçevesinde genel toplu sözleşme kazanımlarını ayrıntılı olarak incelemek ve ifade etmek yararlı olacaktır.

İFTİRACI KONFEDERASYONLARA BELGELERLE CEVAP

I- TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ TUTAR VE ANLAR
KAMU İŞVEREN KURULUNUN İLK TEKLİFİNİN ÇOK ÜZERİNDEDİR


Geçmiş dönem toplu görüşme süreçlerinde ve ilk toplu sözleşme sürecinde son oturuma/son güne kadar masaya teklif getirmeyen Kamu İşveren Kurulu’nun 6 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen ikinci oturumda; 2014 yılı için yüzde 3+3 ya da taban aylığa brüt 100 TL zam, 2015 yılı için yüzde 3+3 önerisi getirdi. Öğretmenlerin özel hizmet tazminatlarına (eğitim-öğretim tazminatına) 2014 için 40+40 TL ek zam, 4-C’li personele 2014 için eş ve çocuk yardımı ve brüt 150 lira seyyanen zam tekliflerini sundu.
Kamu İşveren Kurulu’nun teklifinden sonra yaptığımız açıklamada, “teklifin kabul edilemez ama müzakere edilebilir” olduğunu ifade ederek “teklifte ısrarcı olunması halinde bunu alanlara davet olarak kabul edeceğimizi” deklare ettik. Konfederasyon olarak masaya sunduğumuz teklifler ile İşveren’in teklifi arasındaki uçurumu giderecek ve kamu görevlilerinin başta maaş ve ücretleri olmak üzere haklarında beklentileri karşılayan ve pazarlık edilebilir yeni bir teklif beklediğimizi ifade ettik. Bu açıklama ve duruşun etkisiyle 7 Ağustos gecesi yürütülen ortak çalışmalar sonucunda Kamu İşveren Kurulu, toplu sözleşme metni haline gelen tekliflerini sundu. Bu tekliflere göre, 2014 yılı için sunulan 100 TL taban aylığı artışı teklifi 175 TL’ye, öğretmenlerin özel hizmet tazminatı için sunulan teklif 40+40’dan 75+75 TL’ye, 4/C’li personel için sunulan 150 TL artış teklifi 350 TL’ye, hiç teklif getirilmemiş olan toplu sözleşme ikramiyesinde de 15 TL’lik bir artış ile 2015 yılı için kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine %3+%3 zam ve enflasyon farkı önerisi getirildi. Bu tekliflerde uzlaşılmasına bağlı olarak kamu görevlilerinin bütününü ve emeklilerini ilgilendiren genel toplu sözleşme imza altına alındı.


Kamu İşveren Kurulu’nun masaya sunduğu teklif ile altına imza attığı toplu sözleşme hükümlerinin kıyaslanmasına ilişkin verileri içeren aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi %33 ila %233 arasında değişen oranlarda artışlar oluşmuştur. Buna rağmen, toplu sözleşme süreci bitmeden ya da 21 Ağustos’a 12 gün varken toplu sözleşme imzalamayı başarısız olarak göstermeye çalışanlar ya ne söylediklerinin farkında değiller ya da bu kadar kısa süre içerisinde bu kadar yüksek ora artış sağlanmasını anlayacak kapasiteye sahip değiller. Geçmiş dönemlerde toplu görüşme/toplu sözleşme sürecinin son gününe kadar teklif vermeyen Kamu İşveren Kurulu’nu, sürecinin bitimine 12 gün varken toplu sözleşme imzalamak zorunda bırakmak, yenilmek ve kaybetmek kaderleri haline gelen konfederasyonların iddia ettiği gibi “kamu görevlilerini satış” değil ancak “kamu görevlileri sendikacılığına değer ve güç katış” olarak değerlendirilebilir.

KAMU İŞVEREN KURULU’NUN
1. TEKLİFİ İLE TOPLU SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNİ KIYASLAMA TABLOSU

 

II- BİR TAŞLA ÜÇ KUŞ VURMAK; GENEL TOPLU SÖZLEŞME HEM KAMU GÖREVLİLERİNİ HEM EMEKLİ OLACAKLARI HEM DE EMEKLİ KAMU GÖREVLİLERİNİ MUTLU ETTİ


2014-2015 yıllarını kapsayan ikinci toplu sözleşme sürecinin genel toplu sözleşme ve on hizmet kolunda toplu sözleşme imzalanmak suretiyle sonuçlanması; toplu sözleşme sürecinin kısa süre içerisinde sonuçlırılması ve bu kısa süre içerisinde kamu görevlileri bakımından uzun döneme de etki eden kazanımlar içermesi nedeniyle açık ve tartışmasız büyük bir sendikal başarıdır.

Kamu görevlilerinin 2014 yılına ilişkin maaş ve ücret artışının taban aylığına yapılan zam üzerinden gerçekleştirilmesi; kamu görevlilerinin eşit miktarda ücret artışı alması, yüksek maaş grubu ile düşük maaş grubu arasındaki gelir farkının açılmaması aksine oransal bazda kapanması, emekli kamu görevlilerinin maaşında çalışanlara göre daha fazla artış olması ve emekli ikramiyesinde son yıllarda görülmemiş bir aştın elde edilmiş olması nedeniyle son derece önemlidir.

2014 yılı maaş artışının taban aylığına yapılan brüt 175 net 123 TL ile gerçekleştirilmesi bir taşla üç kuş vurmak anlamına geliyor. Kamu görevlilerinin maaşları 123, emeklilerinin maaşları 146 TL artarken emekli ikramiyelerinde ise 5.250 TL tutarında bir artış elde edilmiştir. Ayrıca taban aylık odaklı artış yapılması, düşük maaş seviyesindeki kamu görevlilerinin maaşlarında oransal bazda yapılan artışın üzerinde bir atış elde edilmiştir. Yapılan artışın altı aylık dönemlere bölünmemesi ve 1 Ocaktan itibaren geçerli olması özellikle 2014 yılının ilk altı aylık döneminde elde edilen gelir artışının daha üst seviyede gerçekleşmesini sağlamış ve yıllık gelir düzeyi itibariyle de özellikle Kamu işveren Kurulu’nun ilk teklifindeki %3+%3 oranlarına göre daha fazla gelir edilmesi sağlanmıştır. 2014 yılında kamu görevlilerinin maaşlarına yapılan net 123 TL tutarındaki taban aylığı artışının sonucunda; aile yardımı dahil En düşük memur maaşı 1.887 TL den 2.010 TL ye,Ortalama memur maaşı ise 2.190 TL den 2.313 TL ye çıkmıştır. Aile yardımı dikkate alınmadığında En düşük memur maaşı 1629 TL den 1752 TL ye 2.087 TL den 2.211 TL ye yükselmiştir.

Diğer taraftan, 4/C’li personelin ücret unsurları arasında taban aylığı bulunmaması nedeniyle taban aylığa yapılan zammın 4/C’li personele yansımayacak olması kaynaklı mağduriyetin oluşmasının önüne geçilmiştir. Mağduriyetin önüne geçmek bir tarafa, taban aylığa yapılan zamdan daha fazla tutarda bir artışın yapılması sağlanmak suretiyle 4/C’li personelin maaşlarında brüt 350 net 253 TL tutarında artış yapılması sağlanmak suretiyle de kadroya geçiş mücadelesi zaferle sonuçlanıncaya kadar 4/C’li personelin ücretlerinde beklentilerin üzerinde bir artış sağlanmıştır.

Ayrıca, 4/C statüsündeki personelin ücretlerinde yapılan artışa ilave olarak aile (eş ve çocuk) yardımından yararlanma hakkı sağlanmıştır. Bu kapsamda, eşi çalışmayan ve 6 yaş altında iki çocuğu bulunan 4/C’li personelin 253 TL ücret artışı yanında 163,90+ 76,80= 240 TL ilave gelir elde etmesi de sağlanmıştır.

2014 yılı için taban aylığına 123 TL net 175 TL brüt artış yapılmasının çalışan kamu görevlilerinin maaşlarına, emekli kamu görevlilerinin maaşlarına, emekli ikramiyesine ve nihayetinde 2014 yılının birinci ve ikinci altı aylık dönemleri ile yıllık bazda gelir artışı oranlarına yansıması aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Bu tablolardan anlaşılacağı üzere özellikle düşük ve orta maaş seviyesinde bulunan kamu görevlileri ile emeklilerinin maaşları ile yıllık gelirlerinde oransal bazda %3+%3 oranının çok üzerinde bir artış elde edilmiştir. Özellikle 2014 yılının ilk altı aylık dönemi bakımından, sendika üyesi olma hakkı olmayan kamu görevlileri hariç olmak üzere hemen bütün kamu görevlilerinin lehine olan bir sonuç elde edilmiştir. Daha net bir ifadeyle, Memur-Sen Konfederasyonu sendika üyesi olan kamu görevlilerini odak merkezi kabul eden bir anlayışla toplu sözleşme sürecini yönetmiş ve toplu sözleşme kazanımları üretmiştir. 


MEVCUT DURUM İLE GENEL TOPLU SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNİ
KIYASLAMA TABLOSU (2014 YILI İÇİN)

· Taban aylığa yapılan 175 TL brüt artış net 123 TL olarak gerçekleşecektir ve 1 Ocak 2014’ten geçerli olmak üzere maaşlara yansıtılacaktır.
· Taban aylıkta yapılan artışın oransal karşılığı %20.58’dir.
· Öğretmenlerin özel hizmet tazminatındaki artışın oranı ilk altı ay için %10,27 ikinci altı ay için %20.55’dir.
· 4/C’ statüsündeki personelin ücretlerinde yapılan artış öğrenim durumlarına göre %20-22-24 seviyesinde olup aile (eş) yardımı dikkate alındığında bu oranlar sırasıyla %33-36-40 olarak gerçekleşmektedir. (Çocuk yardımı, çocuk sayısına ve çocuğun yaşına göre farklı tutarlarda olacağından bu kısımda dikkate alınmamıştır.)
· Toplu sözleşme ikramiyesi, 15 TL zam yapılmak suretiyle %33 oranında artırılmıştır. (Toplu sözleşme ikramiyesi, doğrudan kamu görevlilerine ödenen bir tutar olup bu ikramiyenin sendikalara ait olduğu yönündeki bilgi ve haberler gerçek dışı ve karalama amaçlıdır.)

Genel toplu sözleşmenin 2014 yılı ücret artışına ilişkin hükümleriyle ilgili olarak yukarıda dile getirdiğimiz emekli kamu görevlilerinin maaşları ve emekliye ayrılacak kamu görevlilerinin maaş ve ikramiyelerindeki artışın sonuçlarını gösteren tablolara aşağıda yer verilmiştir. Söz konusu tablolarda, toplu sözleşme kazanımı ile Kamu İşveren Kurulu’nun %3+%3 şeklindeki teklifi arasında nasıl bir fark olduğunun görülmesi amacıyla maaş ve ikramiye durumlarını gösteren sütunlara da yer verilmiştir. Tablolarda da net bir şekilde görüldüğü gibi emekli ikramiyesinde elde edilen artış bütün kamu görevlileri için %3+%3 ün çok üzerindedir. Diğer taraftan, emekli maaşları bakımından da, teklif edilen oranla toplu sözleşmede imza altına alınan tutar arasında hatırı sayılır ifadesinin yetersiz kalacağı ora bir artış sağlanmıştır.

EMEKLİ İKRAMİYESİNDEKİ DEĞİŞİME İLİŞKİN KARŞILAŞTIRMA TABLOSU

· Emekli ikramiyelerinin hesaplanmasında 30 yıllık hizmet süresi esas alınmıştır.
· Taban aylığın brüt 175 TL arttırılması emekli ikramiyesinde yıllık bazda 175 TL artış sağlamaktadır. 30 yıllık hizmet süresi üzerinden hesaplığında emekli ikramiyesinde en düşük devlet memurundan en yüksek devlet memuruna kadar bütün kamu görevlilerinin emekli ikramiyesinde 5.250 TL artış olmaktadır.
· Taban aylığındaki artışa bağlı olarak emekli ikramiyesindeki artış oranı en yüksek devlet memuru için daha düşük ora olurken maaşı düşük olan kamu görevlileri için daha yüksek olmaktadır.
· Taban aylığın emekli ikramiyesine yansımasında 30 yıllık hizmet süresinde daha düşük hizmet süresi olanlar taban aylıkta yapılan artışın emekli ikramiyelerinde yapacağı artışı Hizmet Süresi x175= Emekli ikramiyesindeki artış tutarı formülüyle bulabilirler.

EMEKLİ MAAŞINDAKİ DEĞİŞİME İLİŞKİN TABLO

· Taban aylığındaki brüt 175 TL tutarındaki artış emekli aylıklarında bütün kamu görevlileri için 146 TL net artış sonucunu doğurmaktadır.
· Emekli aylıklarında herkese eşit artış yapılmasına bağlı olarak, düşük emekli maaşı grubundaki kamu görevlilerinin emekli maaşları daha yüksek ora artmaktadır.
· %3+%3 teklifi baz alındığında yukarıda verilen unvanlar itibarıyla taban aylığa yapılan 175 TL brüt/123 TL net zam %3+%3 teklifiyle elde edilecek maaş artışının üstündedir.
· 5434 sayılı Kanuna göre en düşük emekli maaşı 1.168 TL’den az olamamakta olup buna göre en düşük emekli maaşına –taban aylığının 146 TL net artması sonucu %12,46 oranında zam yapılmış olmaktadır.

2014 yılı itibarıyla taban aylık kaynaklı 175 TL brüt/123 TL net maaş artışının, %3+%3 teklifiyle oluşacak unvanlara göre maaş artışından oldukça fazla sayıdaki kamu görevlisi bakımından daha fazla avantaj içerdiği kuşkusuzdur. Taban aylığa yapılan zammın unvanlar itibarıyla oransal artış karşılığı dikkate alındığında yüksek düzeyli maaş grubunun düşük, orta düzeyli maaş grubunun orta, düşük düzeyli maaş grubunun ise yüksek oranlı bir maaş artışı elde ettiği sonucu görülmektedir. Oransal artış ile taban aylığa zam karşılaştırması maaş tutarı boyutuyla yapıldığında özellikle 2014 yılının ilk altı aylık döneminde tabloda yer alan unvanlardan üçü hariç diğer unvanlı memurların tamamı oransal zamma göre daha yüksek maaş almaktadır. Yılın ikinci altı aylık döneminde ise oransal artış taban aylığı artışı kıyaslaması itibarıyla taban aylık artışı lehine olan kamu görevlileri genel itibarıyla, düşük maaş seviyesindeki kamu görevlileri ile orta maaş seviye grubunun bir bölümü olmaktadır. Bunun anlamı da, maaşı düşük olana daha yüksek, maaşı yüksek olana daha az oransal artıştır.

BAZI UNVANLARA GÖRE TABAN AYLIĞINDAKİ ARTIŞIN MEVCUT MAAŞ İTİBARIYLA ANSAL ARTIŞINA İLİŞKİN TABLO

Taban aylığa yapılan zammın yıllık gelir artışı tutarı açısından %3+%3 teklifi ile kıyaslanması durumunda da, düşük ve orta maaş seviyesi grubundaki kamu görevlileri için açık ve anlamlı bir avantaj söz konusudur. Yıllık gelir artışı bağlamındaki değerlendirmede gözden kaçırılmaması gereken hususlardan biri, taban aylık artışının 1 Ocak 2014’ten geçerli olmasına bağlı olarak kamu görevlilerinin ilk altı aylık gelir artışının %3’lük oranın çok üzerinde olmasıdır. Maaş artışı ile paralel bir görünüm arz eden bu tablonun ortaya çıkardığı sonuç, kamu görevlilerinin 2014 yılının ilk altı aylık döneminde %3’lük oransal artış teklifinin üreteceği gelir artışının çok üzerinde bir gelir artışına sahip olacağıdır. Bu kapsama, 1/4 kadrosundaki bir mühendis %3 zam teklifinde 2014 yılının ilk altı ayında 582 TL gelir artışı elde edecekken taban aylığa zam yapılması sonucunda yılın ilk altı ayında 738 TL yani 156 TL fazla gelir elde etmektedir. Hizmetli unvanındaki kamu görevlisinde ise yılın ilk altı ayında %3 artış olması durumunda 294 TL gelir artışı olacakken taban aylık artışında bu tutar 738 TL olarak gerçekleşmiş ve bunun sonucunda 444 TL fazla gelir atıştı elde edilmiştir. Müsteşar unvanlı kamu görevlisi %3’lük oransal artışta yılın ilk altı ayında 1.338 TL yılın genelinde 4.050 TL gelir artışı elde edecekken taban aylık artışına bağlı olarak ilk altı ayda 738 (kaybı 600 TL) yılın genelinde ise bütün kamu görevlileri gibi 1.476 TL (kaybı 2.574 TL) gelir artışı elde etmiştir. Gelir artışına dayalı tabloda da görüldüğü gibi taban aylık kaynaklı eşit miktarlı ücret artışı, yüksek düzeyli maaş grubundaki kamu görevlileri için oransal artışa göre dezavantajlı iken düşük ve orta düzey maaş grubundaki kamu görevlileri için avantajlı bir durumdur.

BAZI UNVANLAR İTİBARIYLA %3+%3 ANSAL ZAM ARTIŞI İLE TABAN AYLIĞA YAPILAN ZAM KAPSAMINDA YILLIK GELİR ARTIŞI KIYASLAMA TABLOSU

 

· Katsayılarda %3+%3 artış yapılması durumunda görünürde %6’nın üzerinde artış yapılmış gibi gözükse de, artışın ikiye bölünmesinin de etkisiyle; gelir artışının aylara eşit dağıtılması halinde kamu görevlilerinin ücret artışları toplamı aylık bazda reel olarak ancak %4,51’e denk gelmektedir.
· Taban aylığına zam yapılması ve eşit miktarda artış yapılmasına bağlı olarak, kamu görevlilerinin hem maaşları/ücretleri hem de yıllık gelir artışları düşük maaş için yüksek, yüksek maaş için düşük ora gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak müsteşarın yıllık gelir/maaş artışı %1,65 olurken en düşük maaşlı olarak kabul edilen hizmetli unvanlı kamu görevlisinin yıllık gelir/maaş artışı %7,47 olarak gerçekleşmektedir. Buna bağlı olarak hizmetlinin maaşı, miktar olarak eşit düzeyde olmakla birlikte oransal bazda müsteşar maaşından 4,5 kat fazla artmıştır.


III- TABAN AYLIĞINDAKİ ARTIŞ; SENDİKAL MÜCADELEYLE ELDE EDİLEN EN YÜKSEK AN VE TOPLUGÖRÜŞME/ SÖZLEŞME SÜRECİNDE MÜNHASIRAN TABAN AYLIĞA YAPILMIŞ İLK ARTIŞTIR

2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda imzalanan genel toplu sözleşmenin 2014 yılında kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde yapılan artışa ilişkin bölümünde taban aylığı odaklı maaş artışı, yukarıda yer verilen açıklamalar dışında iki önemli özelliğe de sahiptir.

4688 sayılı Kanun kapsamında toplu görüşme ve toplu sözleşme süreçlerinin işletildiği 12 yıllık dönemde, konfederasyon ve sendikaların imzalarının bulunduğu hiçbir mutabakat ve toplu sözleşme metninde, doğrudan taban aylığa zam yapılmasını öngören bir hüküm bulunmamaktadır. Özetle, kamu görevlilerinin sendikal mücadelesinin yeniden start aldığı 2002 yılından bu yana taban aylığa münhasır bir artış hiç gerçekleşmedi. Oransal artışlar üzerinden taban aylığa, emekli maaşına ve emekli ikramiyesine yansıyanlar dışında kamu görevlileri taban aylık kapsamlı bir kazanıma ilk defa sahip oldular.

Üye sayısı bağlamında ikinci sıraya düşen, kaybetmesi kader haline gelmiş malum ve mahkum konfederasyon yetkili olduğu dönemlerin hiç birinde kendi imzasıyla taban aylığa münhasır bir artış elde edememiştir. Hemen her yıl toplu görüşme tekliflerinde taban aylığa artış yapılması teklifini masaya sunan izan yoksunu konfederasyon, bu tekliflerinin hiç birini kazanıma dönüştürme mahareti gösterememiştir. 2007 yılı toplu görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması sonucunda Kamu İşveren Teklifinin görüşmeler sırasında 10+10 TL taban aylığa zam teklifini 15+15 TL yükselttiğini ifade ederek 10+10 TL’nin kabul edilemez olduğunu ifade eden hesap bilmez konfederasyon, Memur-Sen’in yılın ilk ayından geçerli olmak üzere ve altı aylık dönemlere bölmeden 175 TL brüt 123 TL net taban aylığı zammını değersizleştirme çabası içerisine giriyor. Anlaşılan odur ki; malum ve mahkum konfederasyon sadece Memur-Sen’in büyüklüğünü kavramakta değil 123 TL’nin 10+10’dan, 15+15’ten büyük olduğunu anlamakta zorlanıyor ya da anlamamakta ısrar ediyor.

2004 yılından bugüne değin bir karşılaştırma yapıldığında taban aylık katsayısındaki değişim oranlarının %2,50 ila %6,80 arasında olduğu görülüyor. Kamu İşveren Kurulu’na imza attırdığımız 2014-2015 dönemi toplu sözleşmesinde, 2014 yılında taban aylık katsayısındaki değişim oranı ise %17,03 olarak gerçekleşti. Bunun anlamı, söz konusu dönemde elde edilen en yüksek taban aylık katsayısı artış oranı olan 6,80’nin yaklaşık 3 katı üstünde bir oran yakalığıdır. Bunun anlamı 2011 ve 2012 yıllarında (dört altı aylık dönemde) elde edilen toplam artış oranını Memur-Sen bir yılda elde etmiştir.

2004-2014 YILLARI ARASINDA
TABAN AYLIK KATSAYISINDAKİ DEĞİŞİM ANLARI TABLOSU

IV- SONUÇ; KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN ÇALIŞAN VE KAZANIM ÜRETEN MEMUR-SEN VE KAMU GÖREVLİLERİNİ SATIŞA KONU META OLARAK GÖREN MALUM –MAHKUM KONFEDERASYONLAR

2014-2015 yıllarını kapsayan ikinci toplu sözleşme görüşmelerinin genel ve on hizmet kolu bağlamında toplu sözleşme imzalamakla sonuçlanması; ikinci ve üçüncü sırayı parsellemeye mahkum konfederasyonlar hariç hiç kimseyi üzmedi.

Onlar üzüntülerini ortak kamuoyu algısı haline getirmek için, her zaman olduğu gibi büyük ora yalana ve karalamaya sarıldılar. 2014 yılında taban aylık dışında herhangi bir maaş /ücret kalemine artış gelmediği tespiti yaparak genel toplu sözleşmeyi değersizleştirmeye çalışmaları bizim onlardan beklediğimiz bir tutumdu. Ancak, bu tutumlarıyla kendilerini ele verdikleri ve beceriksizliklerini itiraf ettiklerini fark edemediler. Onların bütün maaş kalemlerine artış yaparak alamadıklarını Memur-Sen’in sadece taban aylığını kullanarak alması onlara ağır geldi. Bizim kusurumuzda bu, yetkiyi sırayla kaybeden bu iki konfederasyona ağır gelen ve havsalalarının almayacağı işleri başarmak.
Biz, kamu görevlilerinin kazanımlarını artırmak için sabahlara kadar görüşmeler yapıp pazarlıklar sürdürürken onlar olası bir toplu sözleşme ve içeriğindeki kazanımları değersizleştirmek için yürütecekleri satış-pazarlama faaliyetine yönelik basın açıklaması derdine düşmüşlerdi. Zihinlerinde kamu görevlilerine kazanım üretme düşüncesi yerine, kazanım üretenleri karalama düşüncesine kapı aralayan bu iki konfederasyon, bir yan kendilerinin bunu niye başaramadığını düşünürken diğer yan da Memur-Sen’in bunları nasıl başardığını düşünüyor. Birinci soru onların iç işleri karışmamak lazım. Ancak, ikinci sorunun öznesinde biz varız ve buna cevap vermek büyük konfederasyon olmanın gereğidir. Memur-Sen’in bütün bu başarılarının arkasında öncelikle ve kaçınılmaz bir şekilde “samimiyet” yer alıyor. Samimi bir şekilde çalışıyoruz. Kamu görevlilerinin talep ve beklentilerini samimi bir şekilde dinliyoruz. Kazanımlarımız yanında henüz kazanamadıklarımızı da ifade etmekten kaçınmıyoruz. Bizi alkışlayan kamu görevlileri ile bizi eleştiren kamu görevlilerini aynı değerde görüyoruz. Çünkü onlar emekleri ile alınlarının teriyle kazıkları ekmekleriyle başlı başına değerli olmayı, değer verilmeyi hak ediyor. Ne üyelerimizi ne de kamu görevlilerimizi, emeklerinin, örgütlerinin ve tercihlerinin etkilediği zeminler üzerinden, millete kumpas kuran yapılanmaların, örgütlerin zeminine teslim etmeye çabalamıyoruz. Biz emeği daha değerlendirmek, ekmeği daha da büyütmek, insan onuruna yaraşır çalışma şartlarına eksiksiz bir şekilde sahip olmak için kırmadan-dökmeden, sövmeden-hakaret etmeden, rakipleri karalamadan yol alıyoruz, kazanımlara giden yolu açıyoruz.

Kendi zihinlerindeki ön yargılara uymayan bir sonuç elde edildiğinde ya da kendilerinin hayal bile edemediği kazanımlar üretildiğinde, “kamu görevlileri satıldı” manşetli haberler yapmayı sendikacılık sayan bu ezik anlayış kamu görevlilerine biçtiği rolün, uygun gördüğü sıfatın farkında mıdır? Onlar, kamu görevlilerini “satışa konu edilecek ” ve “bunu dahi idrak etmekten yoksun bir kitle” olarak görüyor ve her fırsatta bunu dile getiriyorlar. Daha önceki yıllarda da benzer beyanları olmuştu. Onlar, kamu görevlilerini makam-mevki için sendikadan istifa edip bir başka sendikaya üye olan kimliksiz/kişiliksiz olarak gördüklerini sıkça itiraf ettiler. Bu toplu sözleşme döneminde ve sonucunda da aynı tavrı sürdürdüler, sürdürüyorlar. Bu tavrın kısa özeti bizim için “Onlar karalamaya, biz kamu görevlileri için kazanmaya devam edeceğiz.”

İkinci sıraya demir atmış konfederasyonunun “2014 yılında taban aylık dışında herhangi bir kalemde artış yok” açıklaması toplu sözleşmeyi anlamadığı gerçeği yanında pazarlık yapma becerisindeki yoksunluğu sergiliyor. Taban aylıkta elde edilen artış, bütün kalemlerde oransal zamla elde edilen artıştan birçok kamu görevlisi açısından daha fazla bir tutar sergiliyor. Kaldı ki, biz sendikacılığı ve sendikal kazanımları da iki yılda bir yapılan toplu sözleşme görüşmeleriyle sınırlı tutmuyoruz. Yılda iki defa toplanan Kamu Personeli Danışma Kurulu, yıl, ay ve gün içerisinde yürütme ve yasama organı nezdinde yürüttüğümüz görüşmeler, yargı organları nezdinde gerçekleştireceğimiz hak arama çalışmalarıyla kamu görevlilerine kazanım üretmeye, kamu görevlilerinin mağduriyetlerini bitirmeye devam edeceğiz. Sözleşmeli personelin kadroya geçmesine ilişkin son iki yılda yapılan düzenlemelerin hiç biri toplu sözleşme hükmünü dayalı olarak yapılmadı ancak yetkili konfederasyon olarak fikri ve hakkı takip çalışmalarımızın ve mücadelemizin eseridir. Bu çerçevede, başta 4/C statüsündeki personelin kadroya geçmesi olmak üzere aile yardımı, ek göstergelerin arttırılması, fazla çalışma ücretlerindeki mağduriyetlerin giderilmesi gibi birçok konuyu yasal ve yönetsel düzenlemeler aracılığıyla çözüme kavuşturmak için var gücümüzle çalışacağız ve inanıyoruz ki yine kazanacağız ve kazıracağız. Bu bağlamda kamu görevlileri önümüzdeki iki yıllık süreçte yeni kazanımlara hazır olsun diyoruz. Memur-Sen olarak bize de düşen ürettiğimiz her kazanımdan son verdiğimiz her mağduriyetten sonra karalama ve çamur atmasıyla bildik iki konfederasyonun yeni karalama ve çamur atma maceralarını seyretmek olacak.

  • PAYLAŞ :