MEMİŞ: AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ, AİLE HEKİMLERİYLE PLANLANMALI

Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, 10 yıl öncesinde Aile Hekimliği uygulamasının özellikle koruyucu sağlık hizmetleri sunumunda vatandaşların sorununu çözmek için tasarlanmış yeni bir uygulama iken, gelinen noktada aile hekimliğinin kurumsal yapısının sağlıksız bir zemine kaydığını, uygulamanın sorunlarla başladığını söyledi. Aile hekimliğinin sorunlarının aile hekimlerinden öğrenilip, aile hekimliğinin geleceğinin aile hekimleriyle birlikte planlanması gerektiğini söyleyen Memiş, birinci basamak ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerindeki istihdam dağılımının temel sağlık stratejiler doğrultusunda yeniden planlanması çağrısını yaptı.

 

SENDİKALAR AİLE HEKİMLERİNİN DE İÇİNDE BULUNDUĞU ÖRGÜTLERDİR

 

İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED) tarafından KKTC’de düzenlenen kongrede ‘Aile Hekimliğine Örgütsel Bakış’ konulu bir sunum yapan Memiş, aile hekimliği sisteminin başlangıcından bugüne kadar yaşanan gelişmeleri, sorunları ve çözüm önerilerini katılımcılarla paylaştı.

 

Sendikaların aile hekimlerinin de içinde bulunduğu üyelerden oluşan bir çatı örgütü olduğunu belirten Memiş, buna karşın üyelerinin mesleki branşları temelinde farklı örgütler kurmalarını önemsediklerini ve desteklediklerini kaydetti.

 

Aile hekimliğinin pilot uygulamasının başladığı yıllardan bugüne aile hekimliği sisteminin öncelikli çalışma ve mücadele alanı içerisinde yer aldığını ifade eden Metin Memiş, “Bugün önümüzde sağlık hizmeti üretim sürecini sıkıntıya sokan iki büyük problem duruyor. Bir tarafta sağlık okuryazarlığı yetersiz toplumun sağlık hizmetlerini bilinçsiz tüketimi, diğer tarafta mesleki tükenmişlik yaşayan sağlık çalışanları. En büyük problemimiz de bu iki sorunu fark edemeyen, çözüm üretme konusunda yetersiz kalan veya ihmalkar davranan yönetim anlayışının olması” şeklinde konuştu.

 

TESPİT VE ÖNERİLERİMİZİ KAMUOYU İLE PAYLAŞIYORUZ

 

Sağlık-Sen olarak yıllardır, sağlık emeğine bakışta köklü bir paradigma değişiminin kaçınılmaz olduğu konusunda politika belirleyicileri uyardıklarını söyleyen Memiş, “Sahada yaşadığımız tecrübeler ve gerçekleştirdiğimiz bilimsel çalışmalar ışığında tespitlerimizi ve önerilerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz” dedi.

 

Sağlık çalışanlarının mesleki saygınlığını yıpratan ve ekip anlayışını zedeleyici politik ve yönetsel yaklaşımlar bulunduğunu belirten Memiş, bir ekip hizmetinin başarısında  olmazsa olmaz duyguların güven ve adalete olan inanç olduğuna dikkat çekti.

 

Yıllarca ekip ruhunu yok eden bürokratik söylemler ve uygulamalarla sağlık sisteminin dibine dinamit konulduğunu söylediklerini ifade eden Metin Memiş, performans sistemi, çalışma süreleri, görev tanımlarıyla bağdaşmayan angaryaların, bürokratik körlüğün verdiği zararlar olarak karşılarında durduğunu dile getirdi.

 

AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİ DOĞRU KURGULANMALI

 

Aile hekimliği sisteminin doğru kurgulanmayıp, aile hekimlerine nöbet olayında olduğu gibi, aile hekimleri ile hastane hekimlerini birbirine düşüren yönetim basiretsizliğinin farklı alanlarda da yoğun şekilde görüldüğünü belirten Memiş, bu yüzden biz en önemli zihniyet dönüşümünün yönetim anlayışında yaşanması gerektiğine olan inançlarını vurguladı. Bu yüzden aile hekimliğinin sorunlarının aile hekimlerinden öğrenilip, aile hekimliğinin geleceğinin aile hekimleriyle birlikte planlanması gerektiğini söyleyen Memiş, birinci basamak ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerindeki istihdam dağılımının temel sağlık stratejiler doğrultusunda yeniden planlanması çağrısını yaptı.

 

Memiş, aile hekimlikleri ve toplum sağlığı merkezlerini koruyucu hizmet faaliyetlerini daha etkin, yaygın ve düzenli biçimde sürdürecek donanıma ve güce eriştirecek istihdam stratejileri belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

 

Aile hekimliğinin pilot olarak uygulandığı illerde karşılaşılan sorunların bu uygulamanın daha hızlı ve sağlıklı olarak yerleşebilmesi için hızlı bir biçimde giderilmesi gerektiğini söyleyen Memiş, aile hekimliği pilot uygulaması için sivil toplum örgütlerinin sık sık bilgilendirilmesi ve Bakanlık ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunulması gerektiğini ifade etti.

 

 

 

SORUNLARIN TESPİTİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ İÇİN ÇALIŞTAYLAR DÜZENLEDİK

 

Sorunların tam anlamıyla giderilmeden ve sistem iyi anlatılamadan aile hekimliği bütün illerde uygulamaya konulduğunu ifade eden Metin Memiş, “2008 yılında Aile Hekimliği planlamasında 3700 kişiye bir hekim ve bir sağlık elamanı düşüyordu. 2500 kişi için bir hekim, iki aile sağlığı çalışanı ve bir yardımcı hizmetler personeli olmak üzere ekipler oluşturulmalıdır. Aile hekimlerinin iş yükü hala aynı düzeyde devam etmektedir. Avrupalı meslektaşlarına göre 2 kat fazla iş yükü altında çalışmaktadır” şeklinde konuştu.

 

Kızılcahamam'da aile hekimliği uygulamasındaki sorunların ve çözüm önerilerinin konuşulduğu ‘Aile Hekimliği Çalıştayı’ gerçekleştirdiklerini ifade eden Metin Memiş, çalıştayda toplumsal memnuniyeti yükselten sağlıkta dönüşüm programını başarıyla yürüten sağlık çalışanlarının pek çok sorunla mücadele etmek zorunda olduklarını ifade ettiklerini kaydetti.

 

2013 yılında gerçekleştirdikleri bir başka çalıştayda ise aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının mesleki tanımlarının, görev ve yetkilerinin netleştirilerek kimliklerinin güçlendirilmesi gerektiği görüşü çıktığını belirten Memiş, bu çalıştayın en önemli gündemini ise aile hekimlerine getirilen nöbet uygulamasının oluşturduğunu belirtti. Aile hekimlerine nöbet konusunun kamuoyunda geniş yer tuttuğunu ve özellikle aile hekimleri arasında huzursuzluğa yol açtığını da dile getiren Memiş, “Sağlıkta dönüşümün getirdiği yeni sağlık kurgusunda ve koruyucu sağlık hizmetlerinin oturmasında aile hekimliğine önemli bir rol biçilmiştir. Aile hekimlerine ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinde nöbet tutturulması aile hekimliğinden beklenen hizmetlerin başarısında olumsuz sonuçlar doğurabilir” dedi.

 

Memiş çalıştayda aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının mesleki tanımlarının, görev ve yetkilerinin netleştirilerek kimliklerinin güçlendirilmesi gerektiğini kaydederek aile hekimliği denetimlerinin objektif ve standart hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Memiş ayrıca ihtar puanlarının subjektif olduğunu belirterek puanların kanıta ve objektif kriterlere dayanarak tekrar değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

 

 

AİLE HEKİMLERİ, AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ DIŞINDA ÇALIŞTIRILMAMALI

 

Her platformda aile hekimlerinin aile sağlığı merkezlerinin dışında çalıştırılmaması gerektiğini dile getirdiklerini söyleyen Memiş, “Bu durumun sistemin ruhuna aykırı olduğunu ve sistemin hiçbir yerinde olmadığını ifade ettik. Bu konu meclisteki torba yasaya getirildiğinde net bir şekilde tavrımızı ortaya koyduk. Sağlık sistemindeki açıklar, aile hekiminin iş yükü artırılarak çözülmeye çalışılmış, birçok angarya yük ile birlikte aile hekimlerimiz sisteme küstürülmüştür. TBMM Aile, Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu toplantısına katılarak torba yasaya yönelik tekliflerimizi sunduk. Zorunlu nöbetin kaldırılarak ihtiyaç duyulan illerde gönüllülük esasına bağlı olarak nöbet uygulaması ile ilgili düzenleme yapılmasının doğru olacağını, aile hekimlerine tutturulmak istenen nöbetin, Aile Sağlığı Merkezleri’nde gerekli alt yapı sağlandıktan sonra da sağlanabileceğini belirttik. “Tam Gün yasası çıkarken davet ettiniz, buradaydık. Görüşlerimizi söyledik. Ancak nöbetle ilgili görüşümüzü hayata geçirmediniz. Bugün aynı konuyla ilgili olarak yine buradayız. Bugün söylediklerimiz hayata geçirilmezse, altı ay sonra yine burada olacağız yeni bir değişikliğin yapılacağı konusunda hiçbir şüphemiz yok” dedik. Nöbet uygulaması başladığı günden beri nöbete gitmeme eylemlerimiz sürüyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının hastanelerde mesai saatleri dışında ayda asgari sekiz saat nöbet tutmasını öngören ihtiyaç halinde ise bu sürenin üzerinde nöbet tutma görevi veren genelgenin iptali için Danıştay'da dava açtık” dedi.

  • PAYLAŞ :