Engellilerimizin Çalışma Hayatında Yer Alması Azami Ölçüde Sağlanmalıdır

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Sahip oldukları doğal engellerle mücadele etmeyi başarmış engelliler, halen siyasal, ekonomik ve sosyal hayatın eşit bireyleri olma mücadelesi için diğerlerinden daha fazla mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Engellilerin nüfus içindeki işsizlik oranı Türkiye genelindeki işsizlik oranının çok üzerindedir. Sosyal imkanlara erişim onlar için daha yorucudur.

Yapılan araştırmalar engelli nüfusun, halkın engelliye bakışından, medyada engellilerin muhtaç insanlar olarak yansıtılmasından rahatsız olduklarını, engellilere karşı toplumsal ilginin samimiyetine güven duymadıklarını ortaya koymaktadır.

Bunun yanı sıra engelli bireylerin ve ailelerinin toplumla bütünleşme sürecini; yoksulluk, eğitimsizlik, fiziksel şartların olumsuzluğu, özel hayata ilişkin sorunlar, işsizlik gibi nedenler geciktirmektedir. Özellikle toplumsal hayata katılımın en önemli göstergesi ve temel bir insan hakkı olan çalışma hakkı, engelli vatandaşlarımız açısından halen temel bir sorun olarak varlığını sürdürmekte, hatta diğer sorunlara da temel teşkil etmektedir.

Toplumsal duyarlılığı geliştirmenin yasalarla mümkün olmadığı bilinmelidir. Devletin yasa çıkartmanın ötesine de geçerek, engellilerin sosyal hayata katılımını en kolay biçimde sağlayacak tedbirleri alması ve denetim altında tutması gerekmektedir. Hükümet tarafından  2005-2010 yılları arasında uygulamaya konulan “Özürlülerin İstihdamı Eylem Planı” sonuçlarına göre engellilerin çalışma hayatına katılımı istenilen düzeye ulaşmamıştır.

Bu durumun ortaya çıkmasında bazı faktörler sebep olmaktadır. İşyeri çalışma ortamında engelliler için fiziki şartların uygun olmaması, işverenin ya da kurum amirinin engelli çalışandan verim alamayacağını düşünmesi, çalışma ortamında diğer çalışanların engelli çalışanları kabul etmemesi gibi faktörler engelli çalışanlarımızın çalışma hayatında yer almalarının önüne geçebilmektedir. TÜBİTAK tarafından yapılan araştırmada yer alan bu sonuçlara göre engelli çalışanlarımızın çalışma hayatında karşılaştığı fiziki ve manevi olumsuzlukların ortadan kaldırılması için acilen düzenlemeler yapılmalıdır.

 

Bugün 35 bin engelli memur istihdamına karşın hâlihazırda 25 bin engelli memur açığı mevcuttur. Bugüne kadar yapılan olumlu düzenlemelerin yanında mevcut açığın da acilen kapatılması gerekmektedir.

Engellilerimize her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da pozitif ayrımcılık yapılmalı, sosyal hayata etkin şekilde katılımlarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Engelli çalışanlarımızın özlük hakları genişletilmeli, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında engelli çalışanlarımıza pozitif ayrımcılık sağlanmalıdır.

Bu düşüncelerle Sağlık-Sen olarak engelli vatandaşlarımızın, toplumsal hayatın üretken ve katılımcı bireyleri olarak yaşamlarını sürdürmelerinin en büyük dileğimiz olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Yaşanan sorunların çözümü ve toplumsal duyarlılığın artırılması noktasında devletin daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

  • PAYLAŞ :