Sağlıkta Kadın Emeği Türkiye Araştırmamızdan Çarpıcı Sonuçlar Çıktı

 

Sendikamız tarafından Ebeler Haftası ve Hemşireler Haftası dolayısıyla bu iki meslek grubunun sorunlarını ve beklentilerini tespit etmek amacıyla; 12 ayrı bölgede 100’ün üzerinde hastanede yaklaşık bin 800 kişi üzerinde yapılan araştırma da önemli sonuçlar çıktı.

 

Sendikamız tarafından yapılan Sağlıkta Kadın Emeği Türkiye Araştırması Sonuçları, Ankara’da gerçekleştirdiğimiz basın toplantısıyla 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde Genel Başkanımız tarafından açıklandı. Toplantıya ebe ve hemşireler üniformalarıyla katıldı.

 

Sağlıkta Kadın Emeği Türkiye Araştırması kapsamında 12 ilde 100’ün üzerinde sağlık kurumunda 1260 hemşire ve ebe ile görüşüldü. Hemşire ve ebe kökenli akademisyenlerle derinlemesine görüşmelerin de gerçekleştirildiği araştırma kapsamında, 411 erkek çalışan ve 108 kurum yöneticisinin hemşire ve ebelerin sorunlarına nasıl baktığı test edildi.

 

HEMŞİRE VE EBELERİN ENFEKSİYON KORKUSU

 

Araştırma sonuçları, başta KKKA olmak üzere bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin sağlık çalışanlarının kabusu haline dönüştüğünü ortaya koyuyor. Araştırmaya katılanların yüzde 90,9’u enfeksiyon kapmaktan korktuğunu ifade ediyor. Türkiye’deki her 10 hemşire veya ebeden 9’u enfeksiyon kapma riskini iş hayatlarındaki en büyük problem olarak görüyor. Hemşirelerin yüzde 63’ü ise çalıştıkları ortamın enfeksiyona karşı güvenilirliğinden kuşku duyuyor.

 

EN ÇOK SÖZEL ŞİDDETE MARUZ KALIYORLAR

 

Araştırma sonuçlarına göre, Hemşire ve ebelerin %60’ı sözel şiddet mağduru. Katılımcılar, hasta ve yakınların sık sık küfür içeren sözlerine muhatap olduklarını ifade ediyorlar. Çalışanlara göre, hasta hakları adına yapılan uygulamalar üzerlerinde baskı oluşturuyor.

Ankete katılan hemşire ve ebelerin %72’si şiddete en çok kendilerinin maruz kaldığını belirtirken, erkek katılımcılar ve hastane yöneticilerinin % 40’ı da bu görüşe destek veriyor.

Hemşire ve ebelerin yüzde 68’i zaman zaman fiziksel ve sözel şiddete maruz kaldıklarını belirtiyorlar.

 

 

 

 

Katılımcıların yüzde 56’sı şiddetin kaynağı olarak hasta yakınlarını gösterirken, yüzde 19’u da yönetsel zafiyetleri sorumlu tutuyor.

Hemşire ve ebeler yarısından fazlası ise şiddetin yaygınlaşmasında medyadaki haber ve yayınların etkisine inanıyor.

 

ERKEKLER DE HEMŞİRE OLMALI

 

Araştırma, fazla çalışma ve nöbetler nedeniyle sağlık çalışanlarının stres altında olduğunu ortaya koyuyor. Sağlık-Sen’in Araştırmasına göre son 7 yılda uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı döneminde, sağlık hizmeti talebi katlanarak büyürken, istihdam rakamları yerinde saydı. Araştırmaya göre en büyük açık hemşire istihdamında yaşanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye’de 100 bin nüfusa düşen hemşire sayısı 131. Bu oranla Türkiye 53 Avrupa ülkesi listesinde son sırada. AB üyesi ülkelerde ise 100 bin nüfusa 731 hemşire düşüyor.

Sağlık-Sen’in anketine katılan hemşire ve ebelerin üçte ikisi çalışma koşullarından kaynaklanan stres yaşıyor. Hemşireler istihdam açığının kapatılmasında erkek hemşire alımını destekliyor.

 

HEMŞİRE VE EBELER KARAMSAR

 

Ağır çalışma koşulları ve riskler altında mesleğini sürdürmeye çalışan hemşire ve ebelerin geleceğe yönelik beklentileri de olumsuz.

Araştırma sonuçları hemşire ve ebelerin yaşadıkları sorunlar nedeniyle mesleki bağlılıklarının zayıfladığını da ortaya koyuyor.

Araştırmaya katılan hemşire ve ebelerin sadece üçte biri “şimdi olsa yine hemşire/ebe olurdum” görüşüne katıldığını bildirdi. Yine hemşire ve ebelerin üçte biri geleceğe ilişkin beklentilerinin olumlu yönde olduğunu açıklarken, büyük çoğunluğu karamsar olduğunu belirtti.

 

Sağlıkta Kadın Emeği Türkiye Araştırması’na ulaşmak için TIKLAYINIZ

 

 

 

 

  • PAYLAŞ :